Sosyal Medya

Kürsü

AK Parti’ye düşen: 7 Haziran’ı ve 15 Temmuz’u unutmamak - Hasan Öztürk

Sistemin ne olduğu, nasıl işleyeceği, getirisi, götürüsü üzerine Ak Parti'nin kanaat önderleri şu an için sınıfta kalmış görünüyor. Çünkü birkaç isim dışında konuyu anlaşılır bir şekilde izah eden pek yok. Bilakis, Ak Parti'nin içindeki birileri referanduma sunulacak yeni sistemin “ne kadar kötü, ne kadar anti demokratik” filan olduğuna ilişkin yazı, çizi ve yorumda bulunuyorlar.



Dinliyorum… Anlatıyorlar, yorumluyorlar, iÄŸneli imalarda bulunuyorlar. Sonra soruyu soruyorlar… Mesela, “Ya ErdoÄŸan'dan sonrası ne olacak?”
Dinliyorum… KonuÅŸuyorlar. Bazen abuk sabuk… Olsun yine de dinliyorum. Sonra dönüp soruyorlar… Mesela, “Askere gitmeyeni adamdan bile saymıyorlar, ama milletvekili yapacaklar, olacak iÅŸ mi?”
Dinliyorum… “Aslında biz…” diye baÅŸlayıp, ErdoÄŸancı, Ak Partili olduklarını ispatlamak için çabalıyorlar. Son dönüp soruyorlar… Mesela, “Yetkiler tek elde toplanınca iyi mi olacak?”
Örneklerin sayısını artırabiliriz… Birçok örneÄŸi peÅŸ peÅŸe sıralayabiliriz.
Anladınız, konumuz ÅŸu günlerde yapılan anketlerde yüzde 20'ler seviyesindeki kararsızların “Ak Partili” olanlarının yine Ak Partililer(!) tarafından etkilenmeye çalışılması.
KILIÇDAROĞLU'NUN KULAĞINA KİM NE FISILDADI
Bir hatırlatma:
Daha düne kadar CHP hem lideri, hem sözcüleri üzerinden amansız bir mücadele baÅŸlatacağının ipuçlarını veriyordu. “Kan”, “ceset”, “iç savaÅŸ” söylemleri hep aynı dönemde kullanılır oldu. ÖrneÄŸin “Kan dökülmeden baÅŸkanlık sistemini getiremezsiniz” sözü CHP lideri KılıçdaroÄŸlu'na ait.
Yine, “Bu sistemi getirmeniz için önce cesetlerimizi çiÄŸnemeniz gerekir” cümlesi CHP sözcülerinin aÄŸzından çıktı.
Yine, Anayasa Değişikliği Paketi, Meclis'ten geçerse Anayasa Mahkemesi'ne gideceklerini baştan ilan etmişlerdi.
Åžimdi bir ÅŸey oldu!
CHP lideri KılıçdaroÄŸlu, “Anayasa Mahkemesi'ne gitmiyoruz” dedi. Ä°lave etti, “Anayasa Mahkemesi'ne gitmiyoruz diye çok üzülüyorsunuz” dedi. Yetinmedi, Ä°stanbul Kartal'da minibüste saldırıya uÄŸrayan başörtülü bir öğrencinin evine ziyarete gitti. Çıkışta ılımlı, olumlu, yapıcı cümleler kurdu. Hemen aynı dönemde “AKP demeyin, Ak Parti deyin” diye bir çıkış yaptı.
***
Bu kısa hatırlatmadan sonra konuya dönelim.
Anlaşılan o ki bir akıl, (şimdi buna üst akıl desem, birileri meseleyi başka yöne çekecek, demeyeyim en iyisi) CHP liderinin kulağına bir şey fısıldamış.
O şeyin ne olduğunu anlamak için, yazının ilk cümlelerine geri dönelim. Bugünlerde kararsızların çoğunun Ak Partili olduğu yönünde bir empoze var. Empoze diyorum zira anketlerin neye hizmet ettiği konusunda elimizde epeyce ipucu var.
Buna mukabil, Ak Parti'nin içindeki bir grubun referanduma götürülen değişiklik teklifini içlerine sindiremedikleri yönünde kırıntılar dolaşıyor etrafta.
Yine isimlerinin ya da kurumlarının başına “hükümete yakın” ya da “Ak Parti'ye yakın” ifadeleri koyulan kimi yazar çizerin “ama”lı, “fakat”lı cümleleri üzerinden “etki alanı” oluÅŸturuluyor.
7 HAZİRAN'IN PROPAGANDA DÖNEMİNİ UNUTMAMAK
Burada bir hatırlatma daha yapalım.
7 Haziran 2015 seçimlerinin propaganda döneminde mesela şöyle bir ÅŸey olmuÅŸtu: Ak Partililerin bir kısmı meydanlarda, ekranlarda, birebir sohbetlerde “BaÅŸkanlık sistemi halkın gündeminde yok” demiÅŸti.
Yine, 7 Haziran seçim sonuçları ortaya çıktığında, Ak Parti yüzde 43 ile tek başına iktidar olma ÅŸansınızı yitirdiÄŸinde sorumlu olarak, “ErdoÄŸan'ın sahaya inmesi” gösterilmiÅŸ. Bunu gösterenlerin başında da Ak Parti'ye yakın (!) anket ÅŸirketinin yöneticisiydi. Aynı yönetici, “1 Kasım seçimlerine ne gerek var aynı sonuç çıkacak” diye kaç kez açıklama yaptı hatırlayın.
Yine hatırlayın: 7 Haziran sonrası Ak Parti'nin bir kanadının koalisyon kurmak için büyük bir çaba sarf ettiÄŸini ve yine Ak Parti'ye yakın bazı düşünce adamlarının(!) “ErdoÄŸan'ı sınırlamanın yolu büyük koalisyondan geçer” cümlesini kurduÄŸunu.
16 NÄ°SAN 15 TEMMUZ'UN BÄ°R SONUCUDUR
Konumuza dönelim, 16 Nisan'da halkın önüne koyulacak sandıkta “CumhurbaÅŸkanlığı sistemi” referanduma sunulacak.
Sistemin ne olduğu, nasıl işleyeceği, getirisi, götürüsü üzerine Ak Parti'nin kanaat önderleri şu an için sınıfta kalmış görünüyor.
Çünkü birkaç isim dışında konuyu anlaşılır bir şekilde izah eden pek yok.
Bilakis, Ak Parti'nin içindeki birileri referanduma sunulacak yeni sistemin “ne kadar kötü, ne kadar anti demokratik” filan olduÄŸuna iliÅŸkin yazı, çizi ve yorumda bulunuyorlar.
Ak Parti'ye düşen, 7 Haziran seçimi dönemindeki “savruk propaganda” dönemini hatırlayıp kulağına küpe yapmaktır.
Ve yine, 15 Temmuz darbe ve iç işgal girişiminin ne olduğunu ve o gece milletin canı pahasına hangi safta saf tuttuğunu unutmamaktır.
Ha bir de unutmayın Pensilvanya'daki çete başı, FETÖ elemanlarına son talimatında yine “kılıktan kılığa girin” demiÅŸti, onu da unutmayın.
***
Cumhurbaşkanlığı sistemi modeli, Ak Parti ve MHP'nin ortak teklifidir. Ve bu teklif, 15 Temmuz darbe ve iç işgal girişimi sonrası oluşan konsensüsün neticesidir.
Ak Parti içinde olup da hala “kafam karışık” diyerek söze baÅŸlayan, sonra art niyetli soru sorup kararsızları etkileme savaşına tutuÅŸanlara gelince… 16 Nisan akÅŸamında, “Bunaklar ve bunalıklar”ın söyleyeceÄŸi söz ne olacaktır merak etmekteyim

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.